ATATÜRK ve CUMHURİYETİMİZ
Cumhuriyetimizin kurucusu ve milletimizi esaretten kurtaran aziz Atatürk'ü doğru tanımak adına her internet sitesinin bir
Atatürk köşesi olması gerektiğine inanıyorum. Hani iş yerlerimizde bayrağımız ve Atatürk'ün bir fotoğrafını asmak adetimiz
var ya bu adeti daha anlamlı kılacak zira yazıya yer verecek sanal alem iş yerimizde de devam ettirmeliyiz. Bu konudaki
davranışımız dükkanımızın bir vitrini, kafa yapımızın aynasıdır.
Sadece bizim değil dünyada ezilen milletlere ve fertlere yol göstermiş bu muhteşem insanın fikirlerini, yaptıklarını, nasıl bir
inançla çalıştığını, nasıl gerçekten kendisi için birşey peşinde olmadığını (hani biri namert olduğunu ilan etti ya) anlatmamız
ve bu sayede düşmanlarımız tarafından dinimiz alet edilerek sinsice kandırılmış kardeşlerimizi geri kazanmalıyız.
Bu kazanç Türkiye ve Türk dünyası için büyük bir ilerleme olacaktır. Esasen bu gün başı dik olarak Cuma namazını kılabilen
ya da kendi tercihi ile kılmayan her Türk'ün şerefli yaşamasını sağlayan Atamıza borcu vardır. Bu borcu onu anlamak ve
anlatmaktan daha iyi ödemenin başka yolu yoktur. Atamızın her yönü o kadar değerlidir ki onu doğru anlamak ve anlatmak
Türk milletinin bekası için elzemdir. Aziz Atamızın bıraktığı bu iz muhteşem bir olgudur. Bu olguyu hissedebilmek insanın içini
Allah katında huzurla doldurmaktadır. Yani ona olan borcumuzu ödemek bile bizleri huzura ve güvenliğe kavuşturacaktır.
Daha ne olsun!
Bu köşede Atatürk ve Cumhuriyetimiz hakkında düşündüklerimi aktarmaya çalışacağım ve son siyasi dönemin tetiklemesi olarak
ağdan akan Atatürk'e ait hatıra, anekdot, inceleme ve dünyadaki yankılarının derlemelerini, yaptıklarını, amaçlarını, bağımsızlığa
olan aşkını, millet ve insan sevgisini, onu büyük, en büyük yapan davranış ve hasletlerini elimdeki bilgiler ve kapasitemin elverdiği
ölçüde bir araya getirmeye çalışacağım.
Sitemde yayınlayacak olduğum eser ve çalışmaları yapanları eğer bana ulaşan kopyadan kimlikleri biliniyorsa ya da bulabiliyorsam
saygı ve teşekkürle belirteceğim.
Öncelikle kısa bir durum değerlendirmesi yaparak siyasi gelişmelerin ve değişmez siyasi felsefelerin etkilerini anlamaya çalışalım.
Atatürk'ün ünü mümkün olsaydı kainatı sarardı. Yenilmez sanılan 20 yüzyılın başındaki süper gücü Avrupanın diğer iki büyük ülkesinin
de bu süper güç ile beraberce tüm güçleri ile saldırdığı Çanakkalede yenmiş, korkunç donanmalarını oyuncak gemilermiş gibi batıran
mangal yürekli atalarımızı akıl, zeka ve sarsılmaz bir irade ve inanç ile yöneterek kudurmuş, insanlık dışı davranan, kalleş düşmana
hala unutamadıkları bir ders vermişitir.
Politik oyunlarla ve Osmanlının son padişahı vatan haini şerefini İngilizlere satmış Vahdettin efendi sayesinde ülkeyi ele geçirme
planlarını sahnelemeye başlamışlardır. İnce oyunlarla Yunanlıların "megalo idea" dedikleri ham hayallerini kullanarak son darbeyi
vurmak üzere üzerimize saldırtmışlar ve Vatan haini satılmış Vahdettin sayesinde İstanbulu bilfiil işgal etmişlerdir.
Savaşın ön planında Fransa, İtalya, ve ağırlıklı olarak Yunan piyonlar, arka planında İngiltere ve ordusunun subayları tükenmiş görünen
Türk halkından Mustafa Kemalin önderliğinde bir öyle bir Türk şamarı yemişlerdir ki acısını geçen nereyse 90 yıla rağmen unutamamışlardır.
Atatürk dehası, sarsılmaz irade ve milletine beslediği inanç ve güven ile bu kalleşliklere set çekmiş ve sadece ülkemizi değil tüm dünyada
ezilen halkları bu ahlaksız emperyalist sömürü düzeninden saçtığı ışık ile kurtarmıştır. Daha açık söyleyeyim İngiliz İmparatorluğunu
sömürülenlere örnek teşkil ederek yıkmıştır
Hatta neden Pakistanın gönlümüzde yeri ayrıdır derseniz. Sırf böyle bir örnek olsun ve ezilen halklara bir umut teşkil etsin diye O zamanların
Hintli müslümanları bütçesi 2,200,000 lira olan büyük taaruzun 600,000 lirasını yoksul halktan toplayarak bize vermişlerdir. İşte ezilenlere
umut verme ve yol gösterme yani ülkemizin düşmandan temizlenmesi hepsi bir arada gerçekleşmiş ve topraklarında güneş batmayan İngiliz
İmparatorluğu küçük bir adaya indirgenmiştir.
Yerine büyük bir güç olmaya başlayan Genç Türkiye Cumhuriyeti doğmuş ve gelişmeye başlamıştır. Düşmanlarımız kısa zaman içinde görmüşlerdirki
Türkü yenmek için önce Atatürk ü yenmek lazımdır!
(Fırsatım oldukça devam edecek)